Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
  Cape Town 4 Yıllarca çocuklarıma tabağınızda yemek artığı bırakmayın, yemek beğenmemezlik yapmayın, Afrika'daki aç çocukları düşünün dedim. Ama torunlarıma demeyeceğim. Oh olsun manyaklar, işlerine geliyor hırsızlık, hepsi turp gibi. Anjelina Coli'nin çöp tenekesi bile yeter bunlara, gözlüksüzüüüüm . (Tabii ki Güney Afrika için geçerlidir sitemim) Doğuş, burnunu sıkıp tabağındaki son lokmayı yuttururken dişlerimi sıkarak “Afrika aç, sıpalar açlıktan ölüyorlar” diyerek kaşığı ağzına soktuğumu unutmuyor. Annemin bana,  benim kızıma " tabağında bir pirinç tanesi kalsa, cennarette (nevşehirce cennet) kirpiğinle toplatacaklarmış" dediğimi de Didem unutmuyor. Yok bundan sora acımak yok! Gözlüksüzüüüüm. Mario, Didem'in bir tanıdığı. İstanbul kökenli Ermeni vatandaşımız. Elin adamını arayıp rahatsız etmeme gerek yok diyordum. Fakat ilk gün telefonum çalışmayınca iğrenç ev sahibi kadının telefonundan Mario’yu aradım ve çocuklara sağ salim geldiğim haberini
Resim
  Cape town 3 Bu gün bir hafta oldu. Cape Town'dayım. Dünyanın en güzel, gizemli, egzotik, tehlikeli,  şehirlerinden biri. Ortalıktaki tuhaflığı ancak anlamaya başlıyorum.  Herkes dikkat et yolda sırt çantanı bile çekip alırlar, her yer hırsız kaynar dedi. Bende ilk günler yolda yürürken perişan oldum etrafa bakmaktan. Sanki oyunda ebeyim, önüm arkam, sağım solum sobe... Aaaaaa başlarım hırsızına dedim teacher'ıma sordum. O da "yok artık, o kadar değil rahat ol belli etme,sanki on yıldır buradaymış gibi kendinden emin yürü " dedi. Dün Table Mountain (masa dağı)  gezisine gittik. Şehirden teleferik istasyonuna giden yoldaki villaları anlatamam size. İşte bu evlerde Anjelina jolie, Enrique İglesias, Bon jovi falan yaşarmış. Ay inşallah bizim Tarkan'ında vardır! Okul, gezilere giderken bize taksi kiralıyor. Taksilerin ön koltuklarının başlık yerinde ekranlar var. Ne işe yarıyor bilmem (TV mi acep), yedi kişilik DACCA. İkinci sırada, sol pencere
Resim
Cape Town 2 Ev sahibim Balık Ayhan'ın annesi gibi bir kadın. Yalpalayarak indi merdivenleri, gür sesiyle well cooomeee dedi. Odamı gösterirken hem konuşuyor hem geviş getiriyor etrafa tükürükler saçıyordu. Evin dağınıklığı da eklenince midem kalktı. Güzel Allahım benim bu gezileri yapacağımı bilmiş de burnumun içine koku alma mekanizması koymamış. Her gün okula, ev sahibimin bir sokak aşağıda oturan kız kardeşi Şahida götürüyor. Evinde kalan üç kolombiyalı gençle birlikte kapıda buluşuyor, ödevlerimizi  kontrol ediyor, güle oynaya gidiyoruz. Akşam saat tam beşte evin kızı Balık Ayhan’ın(ayrıca Balık Ayhan'ı da sevimli bulurum.Yanlış anlaşılmasın) ablası Wafigah  gelip alıyor. Arkadaşlar hani İngiltere'deki şişman kadınları yazmıştım ya, etleri bıngıl bıngıl sallanıyor kuyruk yağı gibi bizim şişmanlarımızı seveyim demiştim. Gerçekten bizim hanımlar kilolu, balık etinde, bel var, kalça var, kaş, göz var. Buranın kadınlarının kalçası sırtından başlıyor aşağıya

Ayşe Afrika'da

Resim
Ayşe Afrika’da Cape Town'dan 1 Geçen yıl İngiltere macerası yaşadıktan sonra karar verdim ki böyle tek başına gezmek insanı verimli kılıyor. (Sanki haydi gezelim diyenler, sırada bekleyenler kuyruk olmuştu!) Bu yolla gezmek çok güvenli. İstanbul’da İDEALİST isminde bir şirket var. Sahibi Elif Yıldızkaya, güvenilir, ciddi çalışan bir kadın, reklam olsun, tavsiyemdir. İstediğiniz özelliklere göre aile bulunuyor, sizi uçaktan inişte karşılıyorlar, okulun ilk günü transferinizi sağlıyorlar, kahvaltı ve akşam yemeği düşünmüyorsunuz, haftada bir kez çamaşırınız yıkanıp odanız temizleniyor, eve geç kalsanız sizi merak eden insanlar var. Eh daha ne olsun. Uçak yolculuğum çok güzel geçti. Bebekli kadınlar için ayrılan son cam kenarını Öykü  Evi tatili indirimi sözü vererek mavi gözlü, salak sırıtışlı bir kadın görevliden aldım.  Tam önümdeki hamile kadın koltuğuna da bir adam geldi oturdu. Aman Allahım1 Uzun zamandır böyle yakışıklı görmemiştim! Kesin salak sırıtışlı kadı

Mahallenin kaderi-7

Resim
Mahallemin kaderi, Bu mahalleyi yıkacaklarmış. Ev, amcama kaldı, onun çocukları ne hisseder bilmem ama benim içim acıyor. Geçen yıl kale mahallesini yıktılar. Kocaman bir geçmişi yok ettiler. Şimdi buraya da TOKİ evleri kuracaklarmış; ruhsuz, homurtulu, güneşsiz sokaklar yapılacak. Eski evleri yıkan bürokratlara plaket verecekler. Açılış için, devletin başganı gelecek, taaaa Angaradan. Saksıya ekilmiş çamlarla süsleyecekler tüm yolları, laleler ekecekler güvenlik kapısının iki yanına. Sonra gelecek yıl hepsi kuruyacak, bahçeler müdürü evinde göbek atacak, hava muhalefetinden kuruyan çamların yerine,  yöresel akasya ekmeyi hiç düşünmeden yeniden mevsim şartlarına aykırı bitkiler seçecek. Eeee nasıl zengin olsun damadı başka türlü! Evlerine kavuşan kadınlar, giriş katında  kermesler yapacaklar, kahvede iş-kurdan haber bekleyenler, hepsi el ele verip, en güzel camiyi yapacaklar tam  göbekteki yeşilliğe. Özel hastane her sokak başında var nasıl olsa, her evde de lüküs arabala
Resim
Eveeet mahalle hikayeleri-6 Düğünün son sahnesi fırından yeni çıktı. Bazı isimler ve olaylar uydurmadır! Anneannem bir dimi, bir çar, yengemler kaşmir manto gezerken,  yukarı mahallede badanası bile olmayan bir evde buldukları güzeller güzeli Niğar ve Ahmet’in düğünü… Yengem  on altı, dayım on sekiz yaşında.   Palancıların Adem, yedi yaşında oğlu olan bir dul kadın almış diye duyulunca tüm şehir çalkalanmış. Dedem korkmuş “aman bir baldırı cıplak alıp gelmeden everelim şu oğlanı” demiş. Kızın amcası Keçeci Mustafendi, dedemin CHP den koyu partizan arkadaşı olması bu işi çabuklaştırmış. Hatta düğün tarihini 27 Mayıs 1960 darbesi ile Milli Birlik Komitesi kuruluşunun yıl dönümü olarak belirlemişler. Dayım, gelini söz kesilirken görmemiş. Nişan yüzükleri takılırken odaya almışlar, Keçeci Amca’nın iki yanında durmuşlar, eğilip kıza bakamamış bile. Anneannem  oğlunu teselli etmiş “oğlum dünden kalan yemeğin yüzü buruşuk olur, taze pişen yemek yağlı yüzlü olur. Acele etme