GEZİ MACERALARI
Ayşe tatilde 1
Arkadaşlar biliyorsunuz Türkçeyi
kotaramayınca İngilizceyi kotarayım dedim ve bu yaştan sonra kendimi bir dil
okuluna attım. Üç yıl önceydi hem gezdim hem güldüm ama yalnız gülünmüyor ki!
Düzeni, medeniyeti
anlatmayacağım zaten siz biliyorsunuz, duyuyorsunuz.
Güzel ülkem, kötü insanlar
eline geçtikten sonra hepimizin morali bozuldu, Buradaki maceralarımı anlatayım
da azıcık nefes alın, birlikte gülelim istedim.
İlk gün uçağa gitmek için akşamdan
transfer için ayarladığımız taksinin driver'ının(sürücü) sabah dörtte bir saat AK
merkezin etrafında dolaşıp pelit pastanesi önünde beni bulamayıp son anda başka
bir taksiyle uçağa yetişmemi nazara saydım.
Neyse…
Ev sahibim adam Pradip , Hintli,
yemek şirketi var, evde yemek yapıyor, ayrıca bir müzik odası olduğunu şirketteki
abladan öğrendiğimden ben de ona bir tane yerel çalgımız, kavalımızdan hediye
getirmiştim. Cinsel bir anlam mı yüklediler anlamadım, adam eline almadı bile.
Kadın, Julie iğne oyalı hand made(el yapımı) yemeniyi pek beğendi. Bu işi gayeeet profesyonelce yapıyorlar iyi de
kazanıyorlar. Siz hala dört oda, bir salon oturun. Gelince hepinizin odalarını,
Derya'nın evinin tamamını kiraya vereceğim. HAPPY HOUR saatinde Davut’un
bahçeyi kullanacağız.
Okulun ilk günü julie benimle geldi, sınıfıma
teslim etti.
İlk ders konumuz animals(
hayvanlar)
Teacher(öğretmen) soruyor, B
harfinden hayvan butterflyyyy(kelebek), T harfinden tigeeeer(kaplan) hep bir
ağızdan neşeyle bağırıyoruz. J harfinden bir ben bağırmışım JAAAAWS! Amanın ben
ne dedim! Neyse kalabalık seslerde pek anlaşılmadı ya da bu kadar cahil olacağımı
düşünmediler.
Benim grup arkadaşlarım biri Libyalı
biri Sudi. Birlikte tahtaya kalktık, üç sandalyeye oturduk. Beni görmelisiniz
ortalarında El Kaide üyeleri tarafından
kaçırılmış gibiydim(fotoğraflar sonra) Isınma turları için sohbet ve genel
kültür yarışmaları yapılıyor, soru hazırlayıp diğerlerine soracağız. Libyalı,
yeni yetme sıpa -kara bıyıklarına bakamıyorum- iğrenç... Zayıııııf, çelimsiiiiz,
çirkin bir oğlan sorusunu sordu, anlamaya çalıştım. Boynunu tutup tutup
çekiyor, bir de kesme hareketi yapıyor. Bunlar "Saddam ne zaman asıldı, ya
da kaç kişiyi kesti " falan diye soruyorlar herhalde diye düşündüm. Hemen
karar verdim, öyle astılı, kestili sorular sordurtmayacağım. No no olmaaaz! Dedim. Çocuk ısrar ediyor. Yaz şunu dedim.
Ohhh meğer çocuk
"zürafanın boyu kaç metre "diye soralım diyormuş.
Benim sorularımı
beğeneceksiniz, John Lennon ne zaman öldü, Big-Ben ne zaman yapıldı.
Şimdilik bu kadar hepinizi
öptüm
To be counted (devam edecek)
Yorumlar
Yorum Gönder