
Ayşe tatilde 10 Soma katliamından sonra, eğreti gecelerde yüreğime inen yumruklar ve midemin içinde top gibi duran yangınlarla uyandım. Ne yapsam işime odaklanamıyor, hırsımı bastıramıyordum. Koynu boş kalan kadınlara gidemiyor, çocuklara el veremiyordum. gözlerimde yanan kor sönmüyordu. Burası kafamı boşalttı. Baretime çiçek ektim, yenilendim. Derin derin uyudum. Sadece ne oldu bilmem, bu gün her şey ters gitti, burada ve orada ama yazmayacağım. Dillenirse geçmez, yazmazsam unutulur, tekrarlanmaz. Kötü anların geçmesini bekleyeceğiz , yok başka çare. Ölümden öte köy yokmuş ya! Bok gibi parası var, lafı araplar için söylenmiş. Gerçekten paranın bokunu çıkartmışlar. Paralarının sayesinde, küstahlığı, pisliği, saygısızlığı, vurdumduymazlığı satın almışlar. Bizim Anadolu’da bir laf daha var "delinin şeyiyle oynadığı gibi oynuyorlar" aynen öyle bilinçsiz saçmalama, tam bunlara göre. İğrençler. Hey allahım " atın önüne et, itin önüne ot" Her akşam yemeğinde...