Hayatımın en güzel 1 Nisan şakası öldü.
Hayatımın şakası bitti…Öykü Evi’nin kıymetlisi gitti.
Köpeğim Nisan öldü. beş gün geçti ,yazamadım tek kelime. Şu zemheri ayında yandı yüreğim. Nisan ile nasıl tanıştığımı, nasıl birlikte yaşadığımızı, kimsesiz çocuklar ve kimsesiz köpekler başlıklı yazımda anlatmıştım. Bu son günleri anlatmak istiyorum.
Üşütmüş ve ciğerleri su toplamış. Montenegro’dan döndüğümde ölmek üzereydi.
Koynumda ısıttım, veterinerimizin talimatlarıyla az ve sık sık yedirdim. Biraz
canlandı ama çok halsiz ve keyifsiz. Son üç gün sıvı mamayı şırınga ile ağzına
verdim ama su bile içemez oldu. Bir gece sabaha kadar karşımdaki kanepeden bana
bakti. “haydi uyu kızım, haydi temelli uyu” dedim. Uyumadı.Veteriner “bu
köpekler sahibini üzmek istemez kaybolur ve bir köşede kendi kendine ölür
“dedi. Son gece onu otelde bıraktım . O gece 21 Aralık, Şeb-i Yelda . En uzun
gece köpeğimin gözlerine baka baka uzadı da uzadı. Sabah olmak bilmedi. Beni
herkesten günüleyen gözler,i teşekkür eder gibi bakıyordu. O konuşmazdı ama ben
bilirdim ne istediğini. Bizde bir laf var “tat kızın dilinden anası anlar” öyle
işte.
Sabah otele gittiğimde kımıldandı. Çişi varsa diye kucağıma aldım, karşı
bahçeye götürdüm. Yılğılıverdi. Sardım en sevdiği battaniyesine, arabanın yan
koltuğuna yatırdım, uyutmak için yola düştüm. Bir yandan konuşuyor bir elimle
de okşuyordum. Yolun yarısında,gözünü kapatmadı ama dili sarktı,nefesi durdu. Otelin bahçesine
gömdük .Beni çat ayazda bıraktı, gitti.
Sonrasında, artık acı çekmeyeceğini düşünerek rahatladım. Fakat günler
geçerken fark ettim ki hayatımda ne çok yeri varmış. Çarşıya çıktığımda hep bir
telaş eve dönüyormuşum.. Nisan acıktıysa, çişi geldiyse, sıkıldıysa. Akşam
çekirdek çitlerken eğleniyor, mutfağa her girişimde ayağımla seviyor,
resepsiyonun kapısını açınca kapının yanında buluyormusum.
Dün gece alt kattan bir ses geldi,ilk kez evimde tedirgin oldum. Uyandım ve yatağın ortasına oturdum, yastığımı bağrıma bastım. Nisaaaan,
Nisaaaan kuzuuum diye diye ağıt yaktım.
Bu sabah kar yağdı her şeyin üzerine. Ben üşüyorum.
Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir, mubtela-yı gama sor kim geceler kaç saat
YanıtlaSil