HASAN UYSAL


KÜTÜPHANE- 1


 2005 yılında Ayvalı köyüne yerleştikten sonra ilk işim bir kütüphane açmak oldu.Yıllarca biriktirdiğim kitaplar epeyce olmuştu. O günkü muhtar, bana imamın oturduğu  iki odalı lojmanı verdi.(Üzülmeyin, sonradan imamımıza bahçeli villa yapıldı!). Çalıştığım otelin sahibi Serpil Hanım, depolardaki boyaları kullanabileceğimi söyledi. Günlerce uğraştım. Kahvede oturan erkekleri rica minnet kaldırarak yardıma çağırdım. Sağ olsunlar iki yaşlı amca, zaman zaman ucundan tuttular. Gençler, bel bel bakıp “karı kendine çalışma odası yapıyor” diye fısıldaşdılar.
Ciddi bir tanıtım yapmak, köylüyü heveslendirmek için açılış programı düzenledim. Ankara'daki arkadaşlarıma duyurdum ve davet ettim.
Kadınlar, kendi kimliğini unutmuş kadınlar, hiç tanımadığım kadınlar, yüreği iyilik, umut doğuran kadınlar, açılış hazırlıklarında yolumu kesip “Ayşa’nım ben şunun karısıyım dolma yapacağım, bunun geliniyim börek yapacağım, kütüphanenin merdivenini süpüren Musa'nın annesiyim, hızlı okuyor dediğin Kezban'ın yengesiyim diyerek hazırlıklar yaptılar.
Açılış gününü, o günkü belediye başkanının programına göre belirledim. 13 Mayıs. Bu günden bir kaç gün önce, annem ve babam bir trafik kazası geçirdi ama pek çok arkadaşımı çağırmıştım, yeniden organize etmem çok zordu. Ailemi görmeye gitmedim.
Nihayet o gün geldi. Fakat sabah saatlerinde acayip hızlı bir yağmur başladı ve ne yapacağımı şaşırdım. Köyün büyük kahvesinin sahibine, salonunu kullanmayı teklif ettim. Adam benden bir günlük cirosunu, 150 bin lira (o günün parası) istedi. İnanamadım “ben senin köyün, senin torunların için koşturuyorum utanmaz adam, diye köy meydanında höykürdüm. Küçük kahvenin sahibi “Ayşa’nım burayı kullansınlar, gönlün sığdığı yere gövde de sığar” dedi.

İki saat sonra öyle güzel, uçuk mavi bir güneş açtı ki sanki tüm kötülükleri
silmek, yeni bir sayfa açmak istiyordu köyün üstüne.( Bu yüzden otelimin ilk odasının adı MAVİ)
Küçük kahvenin önüne oturan tüm misafirler bol bol bahşiş bıraktılar. Köylüler büyük kahvenin sahibini protesto etmişler ve on gün sonra, adam kapatıp kasabaya göç etmiş.
Kimler mi geldi? Kaymakam töreni izlemeden on dakikalığına uğradı, siyasi bir faaliyet var mı diye gözlemledi, gitti.
Konuşma yapan arkadaşlarımın videolarını sıra ile paylaşacağım ve kütüphane
maceralarına devam edeceğim.
Kimler mi gelmedi? Ben söylemeyim o bürokratlar kendini bilir...

Lütfen paylaşarak daha çok kişiye ulaşabiliriz.

Bu yazı dizisine bugün başlamamın sebebi arkadaşım gazeteci HASAN UYSAL'ın ölüm yıl dönümü olması. Hasan kim derseniz ?Faruk Bildirici bugün facebook sayfasında hakkında yazılanları paylaşmış.

Görünüm | (Güncellendi) Gazeteci Hasan Uysal Ayvalık'ta toprağa ...

Gazeteci-yazar Hasan Fevzi Uysal Kimdir?

Hasan Fevzi Uysal, 1954 yılında Kütahya’da doğdu. Türkiye’deki ilk spor akademisinde öğrencilik hayatını geçiren Uysal, çeşitli kuruluşlarda spor ve parlamento muhabirliği yaptı. Uysal, Amatör Sporcular Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nde (ÇGD) yönetimde yer alırken İnsan Haklar Derneği (İHD) Genel Sekreterliği görevlerini yürüttü. 1989 yılına kadar 9’u yılın gazetecisi olmak üzere 40’ı aşkın ödül kazandı. Uysal, Demokrat Dergisi, Özgür Gündem, Özgür Ülke, 2000’e Doğru, Aydınlık, Cumhuriyet gazetelerinde yazdı. Yaklaşık 3,5 yıl SHP’de TBMM Grup danışmanlığı yapan Uysal son olarak da Siyah Beyaz Gazetesi ile Öteki ve İmge Yayınevi’nde çalıştı. Yayımlanmış 14 kitabı olan Uysal, sanat, siyaset ve basın dünyasından pek çok isimle anılarını da “Parasızlıkta İlk Satılacak Anılar” adlı oyununda anlattı. Uysal’ın kitaplarından bazıları ise şunlar: Gizli Örgüt Nasıl Kurulur, Haymatlos Nasıl yapılır, İsveç’te Biz, Böyle Başa, Adı Afganistan, Kurtlu Kokteyl, Ters Köşe-Gri Yazılar.



Kaynak: http://gorunumgazetesi.net/medya-etik/gazeteci-hasan-uysal-ayvalikta-topraga-verildi#ixzz6O8Sr8NMH




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEVSER RUHİ.

AHMET TELLİ