KEVSER RUHİ.
Kütüphanenin yapılışında, önce siyasi sebepler aradılar, hatta kendime büro yaptığım söylentileri dolaşmaya başladı. Tabii insanlar dolandırıcılığı, yalancılığı o kadar benimsediler ki, dürüstlük, doğruluk, fedakarlık, vatanseverlik nedir unuttular.
Eğer yirmi beş yıllığına devlete bağışlarsak kütüphaneyi, bakanlık bize bir memur gönderebilirmiş. Çünkü ben ne kadar süre her gün açabilirim bilmiyordum.
Zaten her gün açmadım, haftanın dört günü, öğleden sonraları, şalvarımı giydim, köpeğim Nisan'ı da yanıma alıp gidip açtım. Fareli köyün kavalcısı gibi arkamdan gelen çocuklarla, kahvenin önünden yürürken pek mutlu olurdum. Anneleri tarlaya gidince evdeki küçüklere bakmak zorunda olduklarından, çocukların çoğu kardeşlerini de getiriyordu. Kızımın çalıştığı şirketteki arkadaşları, onlar için de bol bol boya kalemi ve renkli kitaplar gönderdiler.
Neyse misafirlere dönelim.
Ankara ekibinde arkadaşım Kevser de açılışa geldi.
UMAG Sokak Yazarları ekibinden Kevser Ruhi. Aramıza en son katılan arkadaşımız.(2002) Fakat, öyle çabuk sivrildi ki kısa sürede kitabı basılınca şaşırmış. Biz şaşırmadık. Cümlelerin akışı, Türkçesinin güzelliğinden belliydi değerini bulacağı. KEHRİBAR KADINLAR okumanızı öneririm.
Hocamız, Mehmet Eroğlu önermiş bize katılmasını. " çok ümidim yok, bu tür gruplar çabuk dağılır ama -sokak yazarları- adı altında, bir kaç yazar, öykü kitaplarını çıkarmaya çalışıyorlar, katılabilirsin" demiş.
Tam 20 yıl oldu dağılmadık. Mayıs Öyküleri, Haziran Öyküleri, Eylül Öyküleri isimli, hepimizin kısa öykülerinden oluşan üç kitap çıkarttık.
Tam 20 yıl oldu dağılmadık. Mayıs Öyküleri, Haziran Öyküleri, Eylül Öyküleri isimli, hepimizin kısa öykülerinden oluşan üç kitap çıkarttık.
Kevser ile ortak tarafımız, kıt kanaat geçinmeye çalışmamızdı Kocalarımız hazımsızlıktan kırmızı ışıkta karşı tarafa geçmişti. Tek maaşla evimizi döndürüyorduk. Lüks hiç bir şeye hakkımız yoktu. Bu yüzden ondan çekinmem. Ankara'ya gidince evinde kalırım. Allah ne verdiyse yeri içeriz,dertleşiriz. Dost sohbetleri için salondaki komodinde, hep iyi bir şarap saklıdır. Toplantılarımızda diğer arkadaşlarımız bizim hesabı da bölüşüverirlerdi. Kibarca, bize hissettirmeden gargaraya getirerek masadan kaldırırlardı. Sonra ikinci kitap geldi SAÇLARI DELİ ÇORUH adından da anlaşılacağı gibi deli dolu öyküler. Kitabı okuyup bitirdiğinizde yazar, içinizi yakar, etinize bir çimdik atar, yanağınıza bir öpücük kondurur, gider.
Gürcistan milli eğitim bakanlığı, orta okul kitapların,ı buradaki öğrenciler için çevirisini yaptı. Hatırlıyorum bir ara Gürcistan Cumhurbaşkanı madalya takmıştı.
Kevser, her zaman, çok sevdiğim dostlarım arasında olacak. Çalışkanlığı, kıvrak zekası ile hayranlık uyandıran, kardeş, arkadaş, kadın ve fedakar annelik listesinin en tepelerinde nadir bir insan.
Kevser'in kendi anlatımıyla yaşamı:
Balıkesir'in Gönen ilçesinde doğdum. İlk ve Orta Okulu Gönen'de okudum.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını bir kasabada yaşamanın bambaşka bir lezzeti
olduğuna inanır, bunu şans kabul ederim. Liseyi parasız yatılı olarak Tekirdağ
Öğretmen Okulu'nda bitirdim. Parasız yatılı okumak da hayatımın ikinci büyük
şansıdır. Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümü 1984
mezunuyum. 1995 yılında başladığım İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki
öğrenimime özel nedenlerle devam edemedim. Kaybımdır. Hukuk camiasının da kaybı
olsun…
İlk öykü
kitabım Kehribar Kadınlar (Alkım Yayınevi -2004), Kocaeli Yüksek Öğrenim
Derneği tarafından Naci Girginsoy anısına ilk kitaplar arasında düzenlenen Öykü Yarışmasında "Seçici Kurul Özel Ödülü" aldı. (2004)
İkinci öykü kitabım Saçları Deli Çoruh’tur. (Gürer Yayınevi- Mayıs 2009)
Saçları Deli Çoruh, kitaplaşmadan önce henüz dosya halindeyken katıldığı
iki öykü yarışmasında birincilik almıştı. Birgün Gazetesinin düzenlediği 2009
Reha Mağden Öykü Yarışması ve Çukurova Edebiyatçılar Derneğinin düzenlediği
2009 Orhan Kemal Öykü Yarışması birinciliği.
Sonuçların gazetede duyurulmasının ardından Reha Mağden Öykü Yarışması’nın altı kişilik seçici kurulunda yer aldığı belirtilen isimlerden dördüne yarışmaya katılan dosyaların gönderilmediğini ve dosyaları kimin ya da kimlerin değerlendirdiği konusunda edebiyat çevrelerinde soru işaretleri oluştuğunu öğrendim. Yarışmayı düzenleyenlerin günlerce konu hakkında herhangi bir açıklama yapmamaları üzerine, dosyamın değer görüldüğü birincilik ödülünü, edebiyata gölge düşürmemek adına (kişisel olarak da öykülerim ve ismim üzerinde herhangi bir şüpheye tahammülüm olmadığından) geri çevirdim.
Orhan Kemal Öykü Yarışmasında kazandığım birincilik ödülünün ise yarışma
sonuçlarının açıklanmasından kırk gün sonra ve ödül töreninin yapılmasından 12
gün sonra, kabul edilemeyecek birtakım gerekçeler ileri sürülerek iptal
edildiği duyuruldu. İki haftalık bir zaman diliminde “Saçları Deli Çoruh” ile
ilgili yaşadığım bu iki anlaşılmaz örnekten sonra yine de erdem saydığımız
bütün değerlerin alt üst olduğu günümüzde üzerimize karabulut gibi çöken
sığlığın ve kirlenmenin edebiyatı ele geçirmeye gücü yetmeyeceğine olan
inancımı korumaktayım. Edebiyat iyi de çevresi kötü mü demeli şimdi?
Üçüncü kitabım 11-15 yaş arası çocuklara yönelik “Renkli Türkçe Sinemaskop”
(Koza Yayınları-2011)ismini taşıyor.
Öykülerim ve yazılarımın yer aldığı ortak kitaplar şunlar:Kadın
Öykülerinde Karadeniz (Sel Yayıncılık-2009)
-Kadından
Sakıncalı-Sakıncalı Kadın Öyküleri Antolojisi (Şenocak Yayınları 2009)
-Japon
Şemsiyeleri (Kurgu Yayınevi 2010)
-Geçmişi
Silinen Kentler (Cumhuriyet Kitapları 2011)
-Aynaya Gülerek
Bak (Çocuk Vakfı Yayınları 2011)
-Kadın
Öykülerinde Doğu (Sel Yayıncılık - 2011)
-Kıyıya Vuran
Öyküler (Ürün Yayınları - 2011)
-Kızlar ve
Babaları (Paradigma Yayıncılık - 2011)
-Kadınların Ruh
Acıları (Nezih-er Yayınları, 2014)
-Öyküden Çıktım
Yola (Aylak Adam Yayınları, 2014)
Baskıya hazır
hale getirdiğim Cengiz Aytmatov’un hayatını anlatan biyografik roman “Beyaz
Gemi Gelir mi Sence” isimli çocuk romanı son çalışmamdır. Editör olarak
katkıda bulunduğum birçok öykü kitabı ve Gürcüceden Türkçeye çevrilmiş kitaplar;
Gürcü şairlerin şiirlerinden Türkçeye çevirdiğim şiirler bulunmaktadır.
Bazı belgesel filmlerin metin yazarlığını yaptım.
Ankara’da
yaşıyorum. Macahel Dergisi ile Türkçe ve Gürcüce iki dilde yayımlanan
Pirosmani dergisinde editör olarak çalıştım.
Web sayfam:
www.kevserruhi.com
www.kevserruhi.com
Yorumlar
Yorum Gönder